34,2532$% 0.03
37,6499€% 0.03
44,8935£% -0.33
2.907,10%-0,48
4.953,00%-0,85
2154424฿%1.25534
Geçtiğimiz dakikalarda Halk TV yayınına katılan Ekonomist Prof. Dr. Aylin Seçkin Georges, “Türkiye’nin, şu anda bir ekonomi programı var mı?” sorusunu yanıtladı.
Aylin Seçkin Georges, “Bence yok. Merkez Bankası Başkanı değiştiğinden beri bakın 6 ay geçti. Enflasyonda kalıcı bir düşüş gördük mü? Hayır, görmedik.” dedi.
Ekonomi politikalarına dair değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Aylin Seçkin Georges, “Maliye politikalarının da sıkı olduğu söyleniyor ancak burada büyük bir samimiyetsizlik var.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Aylin Seçkin Georges’un açıklamaları şu şekilde:
“Bence yok. Merkez Bankası Başkanı değiştiğinden beri bakın 6 ay geçti. Enflasyonda kalıcı bir düşüş gördük mü? Hayır, görmedik. Evet, faizler yükseldi ama benim en başından beri üstünde durduğum, hatta Merkez Bankası Başkanına doğrudan yaptığım öneri de -kendisini etiketleyerek- ‘Piyasayı, doğru şekilde yönetmelisiniz, algılarla oynamamalısınız’. Burada, doğru mesajlar vermedi Merkez Bankası Başkanı ve tüm yönetimi.”
“Burada büyük bir samimiyetsizlik var”
Benim hala takıntılı olduğum; aile üyeleri, AK Partili olduğu için PPK’da duran bir üye var, o üye orada bulunduğu müddetçe ben para politikalarının enflasyonla mücadele etme amacıyla tasarlandığını düşünmüyorum. Evet, sıkı para politikası uygulanıyor. Maliye politikalarının da sıkı olduğu söyleniyor ancak burada büyük bir samimiyetsizlik var. Maliye politikalarından, sıkılaştırmacı maliye politikalarından tek anladığınız vergileri yükseltmekse, KDV oranlarını yükseltmezse evet orada başarılı olundu. Vergiler yükseldi ama işletmecilerin, küçük işletmelerin sırtına bindi. Tekrardan maliyet olarak fiyatlara yansıdı. Belki tüm sıkılaştırmacı para politikasının etkisini göremememizin sebepleri bunlar. Yüksek vergi oranları, bir şekilde işletmelerin maliyetlerine yansıdı.”
“Türkiye’nin zenginliği hangi kesimlere transfer edildi?”
“Öte yandan, şeyi görüyorduk; bugünkü haberlerde meclis üyelerine arabalar tahsis edildiğini görüyoruz. En lüks arabalar kiralanıyor, bakın bu tasarruf olamaz. Tasarruf olması için topyekun bir ekonomi programıyla yani dezenflasyonist bir ekonomi programını uyguladığınızı ilan etmeniz, eski yapılan hataların da en azından bir özrünü dilemiş olması gerekirdi yönetimin. Bütün, biz bunları neden yaşadık. Neden, 2021’in eylülünde bütün dünya merkez bankaları faiz artırırken biz niye indirime gittik? Orada kimlere bu transfer yapıldı. Türkiye’nin zenginliği hangi kesimlere transfer edildi? Bunlar hiç açıklanmadan yapılan her şey bir samimiyetsizliktir. Enflasyonu düşürmeyi de başaramayacak bu yönetim. Neden? Çünkü bir kere faizleri de çok kademeli olarak artırdılar. Bence Türkiye’nin ihtiyacı olan bir şok terapiydi. Haziranda faizler, çok daha yüksek artırılmalıydı ki bir etkisi görülsün ama doğrusu şu; bu iktidarın enflasyonu indirebilecek iradesi yok. Önümüzdeki yerel seçimlere bel bağlamış durumdalar. Yine geri dönecek olursak 2021 eylülünde uygulanan o yanlış ve bol keseden likidite sağlayarak bugün yaşadığımız enflasyonu yaratmalarının en önemli açıklaması bana göre siyasetin finansmanıydı. Türkiye’de biz siyasetin hala nasıl finanse edildiğini çok net bilemiyoruz. Buna izin verilmiyor. Dolayısıyla bu çark bir şekilde, AKP’nin iktidarda kalması yönünde kaynak yarattı. Büyük bir gelir dağılımı adaletsizliği oldu. Siz yapısal değişimler yapmadan, maliye politikalarında samimi bir tasarrufa gitmeden enflasyonla mücadele edemezsiniz.”
“Enflasyonda da bir başarı sağlanmadığını görüyoruz.”
“Hatta en önemlisi, en başından yapılması gereken TÜİK verilerinde şeffaflığa gidilmesi. TÜİK, verileri açıkladığında detayları göremiyoruz. Niçin göremiyoruz? Burada da soru işaretleri var. Bugün iktidar, istediği enflasyonu istediği şekilde açıklayabilir. Geçen seneye bakıldığında bütün gayretlere, bütün fedakarlıklara, sabit ve dar gelirlinin sırtına binen bu vergi yüküne rağmen enflasyonda da bir başarı sağlanmadığını görüyoruz. Faizlerin yükselmesi, enflasyonla mücadele etmek için en önemli silahlardan biri ama siz bu silahı geç kullanırsanız zaten yara almış bir ekonomide yeterince de fayda sağlamış olmayacaksınız.
Geriye bir de yapısal reformlar kalıyor, o konuda hiçbir şey yapıldığını söyleyemeyeceğim hatta var olan şeylerden geriye gidiliyor. Bu hafta, sanırım dün yayınlandı The Economist dergisinde, orada bizim potansiyel rakiplerimizin nasıl uğraştığını, dünya teknoloji sahnesinde öne çıkmak için uğraştığını görebiliriz. Biz, bambaşka yerdeyiz. Biz, Merkez Bankası’na teknoloji desteği kredisi yapması için bir rol biçiyoruz. Yanlış üzerine yanlış, saatlerce konuşuruz.”
Binhan Elif Yılmaz, emekliler için konuştu: “Adaletsizlikler var”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler konumlandırılmaktadır. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.