Prof. Dr. Hüseyin Selimler; “Vatandaş da şikayetlerini dile getiriyor”

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına dair ekonomik güven endeksi verilerini duyurdu. Buna göre; ekonomik güven endeksi temmuzda 99,3 iken, ağustosta 94,1 değerine düştü. Tüketici güven endeksi ise ağustos ayında; bir önceki aya göre %15,1 oranında azalarak 68,0 değerini aldı. Konuya dair değerlendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Selimler, Sözcü TV’de katıldığı yayında; ağustos ayı ekonomik güven endeksi, tüketici güven endeksi ve enflasyon için konuştu.

Prof. Dr. Hüseyin Selimler’in ifadeleri şöyle:

“Bir seçim süreci atlattık. Seçim sürecine doğru ekonomi güven endeksi, tüketici güven endeksi seçime doğru arttı daha sonra düşmeye başladı. Şu anda ekonomi güven endeksinde ve tüketici güven endeksinde düşüş var. Enflasyona baktığımızda zaten yüksek seviyelerde; yüzde 47.83’lük bir yıllık enflasyon var. Merkez Bankası, enflasyon bankasında da bunu revize etti; 22.3’ten %58’e yükseltti. Para politikası metninde de bunun üst tavan yani 62’ye gidebileceğini belirtti. Tabii ki bu bir tahmin ama tahminlerini yükseltti. Gerçekleşmeler de bunun daha üzerinde olabilir. Burada parasal sıkılaştırma da tüketici enflasyonu ayağında parasal sıkılaştırma maliye politikası tüm birlikte hareket ederek enflasyonun aşağı çekilmesi amaçlanıyor.

Burada; Ekonomi Koordinasyon Kurulu olsun, Merkez Bankası’nın Hazine’nin yapmış olduğu açıklamalara baktığımız zaman enflasyon biraz daha öncelikli hale gelmişti. Daha önce büyüme öncelikliydi ama büyümeden de yeterli pay alamayan kesim ücretli kesimdi. Baktığımızda enflasyonun öncelikli olması gerekiyor. Biz enflasyonu kontrol altına alamadığımız sürece memurların, emeklilerin, çalışanların maaşına yapılan artışların eridiğini de görüyoruz. Vatandaş da şikayetlerini dile getiriyor. Enflasyonu dikkate alarak zam yaptığımız zaman bunu sadece takip ediyoruz. Vatandaşın alım gücü gittikçe eriyor eriyor.

Ocak aynı sadece ocak ayı itibarıyla yakaladığımızı düşünüyoruz enflasyona ezdirilmedi diye ama şubat ayından sonra yine azalmaya başlıyor. Arada bir buluşuyorlar; ondan sonra tekrar açık büyüyor. Maaş artışlarından ziyade enflasyonu önleme odaklı olmamız lazım. Enflasyonu önlemediğimiz sürece maaş artışları yüksek oranda yapılabilir ama vatandaşın alım gücünü artıramadığı sürece sadece yüksek bir artıştan ibaret olur.”