Remzi Çayır’dan Süleyman Soylu açıklaması! “Geçmişinde…”

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri ‘Eski’ Bakanı Süleyman Soylu için açıklamada bulundu. Bahçeli; “Milliyetçi Hareket Partisi vefanın ve siyasi ahlakın bir gereği olarak Sayın Süleyman Soylu’nun sonuna kadar arkasındadır” dedi.

Bahçeli’nin Soylu’yu sahiplenişinin ardından konuşan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Devlet Bey’in böyle bir temayülü oldu, sahiplenişi oldu. Sahiplenişi, anlaşılır olabilir ben onu sorgulamıyorum ama ‘Her halükarda arkasındayız’ denmesini çok yadırgadım” ifadelerini kullandı. Çayır ayrıca, Süleyman Soylu’nun geçmişinden de bahsetti.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, şöyle konuştu:

“Doğrusu ben, geçmişinde bizimle yürüyen bir arkadaş olduğunu çok fazla görmedim. Yolculuğumuzda, Süleyman Soylu’yu; sağımızda, solumuzda, arkamızda, önümüzde görmedik. Ülkücü Hareket’i kastediyorsanız ne 80 öncesi ne de 80 sonrası; Süleyman Soylu figürünü Ülkücü Hareket’te gerek MHP’de gerek diğer partilerde gerek bizde herhangi bir varlığı söz konusu olmadı. Biz, rahmetli Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu ile Azerbaycan Milli Günü’ne, Bağımsızlık Günü’ne katıldığımızda orada bir sohbetimiz olmuştu. O zaman, Demokrat Parti’nin başındaydı daha yeni görmüştüm. Rahmetli Muhsin Başkan bana dedi ki böyle böyle; ‘Süleyman Soylu -o zaman Doğru Yol’du Demokrat Parti değildi herhalde tam hatırlamıyorum- onun başına geçmişti’. Orada gördüm; bambaşka, kendisini ‘sağ, liberal’ diye tanımlıyordu. Ülkücülükten ve milliyetçilikten dem vurduğunu hiç duymamıştım.

“Ama ‘Her halükarda arkasındayız’ denmesini çok yadırgadım”

Sonrasında AK Parti ile birlikte bakan olduktan sonra Devlet Bey’in böyle bir temayülü oldu, sahiplenişi oldu. Sahiplenişi, anlaşılır olabilir ben onu sorgulamıyorum ama ‘Her halükarda arkasındayız’ denmesini çok yadırgadım. Her halükarda, bir insan birisinin arkasında olmaz. Varsa yanlışları, varsa gayrimeşru yapılarla ilişkisi, varsa herhangi bir yanlışı, eksiği veya hukuk dışılığı; bununla ilgili gerekli işler soruşturulmalıdır. ‘Bir insan iyi adamdır’ diyebilir, bunu anlarım. Gözü kapalı, sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi her şey doğruymuş gibi sahiplenilmesini de yadırgadığımı ifade edeyim. İnsanlar böyle yaklaşmamalı. Ben, şunu doğru bulmuyorum: Toplumlar nasıl kokar ve nasıl çürür biliyor musunuz? Meşrulukla gayrimeşruluk iç içe girdiğinde o toplum çürür ve kokular başlar, insanlar hayatlarından bezerler ve huzur kaçar gider. Huzursuz bir toplum oluruz, güvensiz bir toplum oluruz. Çok mühim bunlar. Bizim, meşru; hukuk ile adaletle yaşamamızı gerekli kılan hususlar olduğu için önemsiyorum.”