Sencer Solakoğlu yanıtladı! Et, niye bu kadar pahalı?

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’de et fiyatlarına son bir haftada yüzde 15’e yakın zam geldi. Yeni fiyatlar, kasaplara yansımaya başladı.

Et fiyatlarındaki dengesizliğin; özellikle geçmiş yıllarda izlenen hatalı politikaların neticesi olduğu aktarıldı.

Peki, Türkiye’de et fiyatları neden stabil değil? Türkiye’de et niye bu kadar pahalı? Konuya dair değerlendirmelerde bulunan “Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği” TÜSEDAD Genel Başkanı Sencer Solakoğlu, et sektöründeki sorunlar için geniş çerçevede yanıtlar sundu.

Sözcü TV yayınına katılan Sencer Solakoğlu’nun ifadeleri şu şekilde:

“Et, zarar ediyor demek; nereden baktığınızla alakalı. Eğer, malı yerine koyma hesabı yapıyorsanız evet zararda. Ama aldığınız maldan para kazanıyor musunuz? Tabii ki para kazanıyor üretici. Yani çünkü alıyor, 10 ay bakıyor. 10 ay içerisinde Türk Lirası bazında aldığı fiyata göre zam geldiği için Türk Lirası olarak bakarsanız kar ediyormuş gibi görünürken faiz giderlerini işin içerisine koyduğunuz zaman o kar bir hayli eriyor. Ama ‘Ben, 100 tane hayvan bakıyorum veya 50 tane dana bakıyorum. Bu 50 tane danamı satıp yerine genç hayvan alıp yeniden bakmak istiyorum’ dediğiniz zaman, işin içinden çıkılabilecek bir hesap gibi görünmüyor.”

“1 milyar dolarlık et ithal ediyor olmamız gerçekten içler acısı bir durum”

“Eğri oturup doğru konuşmak çok önemli. Et tarafında çok spekülatif hareketler oluyor. Bunun da temel sebebi art niyet değil plansızlık. Mesela şu anda 1 milyar dolarlık ithalat yapmışız. Türkiye’de İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda -yanlış bilmiyorsam- yabancının toplam payı 700 milyon dolara kadar düşmüşken bizim 1 milyar dolarlık et ithal ediyor olmamız gerçekten içler acısı bir durum. Bu, o zaman söylediğimiz gibi süt fiyatları muntazam takip edilip maliyetler muntazam takip edilip doğru fiyat verilmeyip gıda enflasyonunu çiftçinin fiyatını baskılayarak regüle etmeye çalışan bir güruhun açmış olduğu, vermiş olduğu tahribat, açmış olduğu yaradır. Bunun düzeltilmesi, o zaman da söylediğimiz gibi 2 yıl alacaktır. Dolayısıyla 2023 böyle geçiyor, 2024 bu şekilde devam edecek, 2025’in ortasından sonra bir düzelme olacak eğer köylünün eline geçen süt fiyatı kabul edilebilir seviyede kalır ise…”

“Yapılan hataların sonucu olarak biz anaç hayvanlarımızı kestirdiğimiz için içeride et bulamıyoruz”

“Şimdi ete bir anda zam geldi. Bir haftada yüzde 15 zam geldi, bugün-yarın; şu anda kasaplara yansımıştır diye düşünüyorum. Bu, çok ağır gelecek vatandaşa. Sebebine geldiğiniz zaman da biz ithalata mahkum edildik. Yani İzmirli Tarım Bakanı döneminde yapılan hataların sonucu olarak biz anaç hayvanlarımızı kestirdiğimiz için içeride et bulamıyoruz. İthalatta da Christmas döneminden dolayı bir yavaşlama var. Yurt dışından gelen sevkiyatların yavaşladığını duyuyoruz. Bu, hemen etkisini gösteriyor. Belki hiç ithalat yapılmasa yüzde 50 daha artacak belki yüzde 100 daha artacak fiyatlar. Sebebi de arz-talep ile alakalı. Peki ne yapacağız? Çözüm şurada; mesela hayvan ithalatı yapıldı, geçtiğimiz 6-7 ay öncesinde başladı. O kadar çok ithalat yapıldı ki bir anda ocak-şubat-mart ayında da artması gereken fiyat artamayabilecek, bu sene üretici yine zarar edecek. Bu sefer artık bir daha ithalattan da yararlanmak istemeyebilecek. Yani iş çok içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Halbuki yapılması gereken çok yalın: Bir ithalat programı hazırlanacak. 2024 yılında 1 milyar dolarlık yine hayvan ithalatı yapacağız. Bunun hangi aylarda ne kadar ithalat yapılacağı bugünden programlanır, üreticilerle paylaşılır ve üreticiler önlerini görebilirse -bunun çalışması şu anda yapılıyor- o zaman bir daha böyle çalkantılı dönem yerine daha stabil bir fiyat görme ihtimalimiz olacak.”

“İnanın önünde sonunda zarar eden hep halk oluyor sürekli”

Eğri oturup doğru konuşalım dedim ya şu anda bakanlık bu konuyla ilgili dersini almış, hatalarının farkında ve mevcut Bakan, geçmişte yapılan hataları da düzeltmek üzere adım atmış durumda. Dolayısıyla biraz da zamana ihtiyaç var. Matematik bildiğimiz için o zamanı tanımamız gerekiyor. Bu inişli-çıkışlı zaman olacak. İthalatta yine bir hata yapıldı onun döneminde o da bir anda çok fazla hayvan ithalatı, kontrolsüz ithal yapıldı. O çiftçiler, bu hayvanları satarken muhtemelen zarar edecekler ve yine bu kısır döngü olacak. Yani şeffaf bir yönetim, bilgiye dayalı, gerçek sayıma dayalı bir yönetim, üreticinin önünü görebilmesi… Bunlar sağlanmadığı takdirde biz daha çok konuşuruz hep aynı programları, aynı problemleri ve aynı sonuçları… İnanın önünde sonunda zarar eden hep halk oluyor sürekli.”