Erdinç, Türkiye ve Avrupa’daki mafya çatışmaları için konuştu!

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Son zamanlarda; Yunanistan’da, Türkiye’de ve Fransa’da; birbiriyle bağlantılı olarak yaşanan silahlı çatışmaların, infaz cinayetlerinin arkasından mafya hesaplaşmaları çıktı. Avrupa’nın farklı şehirlerinde; Türk, Arnavut, İtalyan, Rus ve birçok farklı milliyetten faaliyet gösteren çetelerin, organize suç üzerinden süren operasyonları; Interpol-Europol’ü de kırmızı alarm durumuna geçirdi. Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Cengiz Erdinç, günlerde Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde ve Türkiye’de yaşanan mafya çatışmaları için konuştu.

Cengiz Erdinç’in ifadeleri şu şekilde:

“Aslında sadece İstanbul’a ve Türkiye’ye odaklanırsak manzara böyle görünüyor ama Avrupa şehirlerine ve 2019’dan beri gelişen birtakım; Europol ve Eurojust Avrupa Ortak Polis Teşkilatı ve Avrupa Ortak Yargı Kurumu -savcıların oluşturduğu bir kurum- bunların yaptığı organize suç operasyonlarını ve bununla doğan çatışmaları düşünürsek bunun bir parçası Türkiye evet ama Avrupa’da da cinayetler, saldırılar var. Türk mafyası da bu olayın içinde, bunun bir parçası olarak var. Türkiye’de 2018-19’da öldürülen birtakım isimler var. Rus mafyasının buradaki faaliyeti var. Hepsini birlikte düşündüğümüzde aslında Türkiye’de, en vahim olan bu Yunanistan saldırısının gösterdiği bir şey; organize suçu aslında çete ve mafya olarak iki kanala ayırmak lazım: Birincisi, ne kadar kalabalık olursa olsun, silahlı güce ve kaba bir örgüte, bir aşiret yapısına vs. dayanan bir güç ama bunun mafya olmaya başlaması; önce güvenlik güçleri içinde, sonra yargı içinde, sonra politika içinde birtakım çevreler edinmesi. Gördüğümüz şu; Yunanistan saldırısı bu anlamda küçük zannettiğiniz bir grubun, iki grubun, farklı grupların orada 3 gruptan söz ediliyor; onları destekleyen Karadenizli bir aileden söz ediliyor. Coğrafyaya bakın işte Gürcistan’dan, Gürcistan’ın iki bölgesinden, Fransa’dan, Lyon’dan ve Yunanistan’dan söz ediyoruz. İtalya’da olduğu söylenen bir suç örgütü lideri var; Barış Boyun var, kırmızı bültenle aranıyordu yine.”

“Avrupalılar bilgiyi Türkiye’ye çok az veriyorlar ve Türkiye’yi suçluyorlar”

“Şu kırmızı bülten konusuyla ilgili şöyle bir örnek vereyim; mesela siz gazetecisiniz, bir ifade vermediniz, aranıyorsunuz ve sokağa çıktınız işte polis çevirdi GBT’nizde çıktı, sizi alıkoyuyorlar. Kırmızı bültenle aranıyor olsaydınız, polis onu göremeyecekti. Hiçbir kontrolde kırmızı bülteni göremez polis memurları çünkü bunun nedeni Interpol dairesi o sorgulamayı yapabilir. Kırmızı bülteni, ülkeler politik bir argüman olarak ellerinde tutar; herkese ulaşmasını istemez, herkesin öyle pat diye alınmasını istemez. Bazı insanlar kırmızı bültenle aransa bile buradadır artık, vatandaş sayılır. İsveç meselesinde de şöyle bir şey var; Rawa Majid, Türk vatandaşlığı aldığı için iade edilmedi, yakalandı hatta öyle haberi oldu kırmızı bültenden Türkiye’nin… Sonra düşürüldü vatandaşlığı ve kayıplara karıştı. Kırmızı bülten ve vatandaşlık meselesinde bu dediğim sorun var. O vatandaşlıklar, usulsüz olarak veriliyor, aynı sorun Yunanistan’da da var. 185 kişi yargılanıyor; 185 kişiye, Rus ve Arnavut mafyasının; vatandaşlık ve oturum izni verilmiş. Böyle bir dünyada yaşıyoruz aslında. Keşke Türkiye, Europol’ün ve Eurojust’un de eşit bir parçası olabilse… Sadece stratejik ortak ve Avrupalılar bilgiyi Türkiye’ye çok az veriyorlar ve Türkiye’yi suçluyorlar, böyle bir dengesizlik de var.”