Fikri Sağlar, Uğur Mumcu’yu andı: “Dava arkadaşımdı”

3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gazeteci Uğur Mumcu, bombalı suikastla hayattan koparılışının 31’inci yılında (24 Ocak 1993), öldürüldüğü evinin önünde anıldı.

Mumcu için televizyon kanallarında, özel anma yayınları da düzenlendi.

Sözcü TV’de Can Coşkun’un sunduğu ŞAH MAT programı da Uğur Mumcu konusuyla başladı.

Coşkun’a konuk olan; Fikri Sağlar, ölüm yıl dönümünde Uğur Mumcu’dan bahsetti. Bir dönem Devlet Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı görevlerini yürüten Fikri Sağlar, Mumcu için “Benim, aile dostu olmaktan onur duyduğum, benim için de büyük bir şans olan dava arkadaşımdı” dedi.

Fikri Sağlar’ın, Uğur Mumcu’yu andığı konuşmasındaki ifadeleri şu şekilde:

“Uğur Mumcu, Türkiye’nin en duayen gazetecilerinden birisiydi. Araştırmacı gazetecilik gibi bir kavramı geliştirdi. Uğur Mumcu Vakfı da şimdi yeni gazeteciler yetiştiriyor bu anlayış içerisinde. Düşünce adamıydı Uğur Mumcu her şeyden önce. Cesur, kararlı, yurtsever, kendisini tanıtırken antiemperyalist olduğunu, Kuvâ-yi Milliyeci olduğunu açıkça söyleyen ve her yazdığını bir belgeye dayandıran, dolayısıyla dürüstlüğü ve tarafsızlığıyla kamuda özellikle bürokraside, belgelerin kendisinde buluşmasını sağlayan, konuşmalarında halkçı olduğunu açıkça gördüğümüz bir değerdi. Benim, aile dostu olmaktan onur duyduğum, benim için de büyük bir şans olan dava arkadaşımdı. Benim büyüğüm olmasına rağmen, büyükle büyük, küçükle de küçük olan birisiydi. Bakanlığım sırasında; hem Devlet hem de Kültür Bakanlığı sırasında çok yararlı önerileri oldu. Beraber panellere gittik, yurt dışında anılarımız var. Uğur Mumcu, Türkiye’nin bir değeri. Onun için 31 yıl geçmesine rağmen herkes büyük bir heyecan, üzüntüyle onu anıyor.

“En son yazılarında da laiklikten bahseden birisiydi.”

“Biz ama ‘Uğur Mumcu’yu anladık mı?’ diye sorarsak ben çok anladığımızı zannetmiyorum. Hele, siyasilerin Uğur Mumcu’yu hiç anlamadıklarını düşünüyorum çünkü Uğur Mumcu’nun 30 yıl öncesinde yazdıkları bugün gerçekleşiyor, gerçekleşti. Uğur Mumcu; Türkiye Cumhuriyeti’nin, cumhuriyetin temel ilkesi olan laik demokrasiye sıkı sıkıya bağlıydı ve laiklik ilkesinin son derece önemli olduğunu açıkça söylüyordu. En son yazılarında da laiklikten bahseden birisiydi. Uğur Mumcu’nun öldürülmesi, adım adım geldi. Bunu, şimdi daha iyi görebiliyoruz.”