Nesrin Nas, İYİ Parti’nin olası yol haritalarını değerlendirdi!

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Büyük Taarruz’un yıl dönümü olan bugünü seçerek, partisinin yeni rotasına dair açıklamalarda bulunacak. “Türk siyaseti için önemli bir başlangıç olacak” denilerek duyurulan; Meral Akşener’in Afyonkarahisar buluşmasında, partinin izleyeceği yeni yol haritasının da açıklanması bekleniyor.

İYİ Parti’nin olası seçenekleri hususunda değerlendirmelerde bulunan ANAP Eski Genel Başkanı Nesrin Nas, Meral Akşener’in yerel seçim öncesinde hangi kitlelere hitap edebileceğini ve hangi modelde ilerleyebileceği üzerine konuştu.

Halk TV’de yayına katılan Nesrin Nas’ın ifadeleri şu şekilde:

“Bugünün seçilmesi, bugünün simgesel önemi itibarıyla önemli… Bugün 26 Ağustos’u seçerek onun üzerinden muhtemel Cumhuriyet’in kurucu değerleri üzerinden bir mesaj verme gibi hedefi var Meral Akşener’in. Uzun süre suskunluktan sonra büyük bir beklenti oluşturularak; çok sembolik ve Türkiye açısından, Cumhuriyet açısından önemli bir tarihte böyle bir konuşmayı tercih etmesi siyaseten doğru mudur? Buna cevap veremiyorum. Beklentiler çok fazla yükseltildi. Meral Hanım, manifesto niteliğinde bir konuşma yapıp siyasetin çehresini değiştirecek bir konuşma çerçevesi çizerse nasıl bir çerçeve çizer diye düşünüyorum. Siyasi alana baktığım zaman muhalif siyasi partilerin hala kendi iç meseleleriyle meşgul olduklarını ve yerel seçimlerde ‘tek başımıza gireceğiz, yok işte ittifak halinde, biz gitmeyeceğiz, onlar kapımıza gelsin’ gibi konuşmalarla halen siyaseti bir siyasi elitler arasındaki müzakere olarak sürdürdükleri; halkla ve toplumla kopan, bozulan güven ilişkisini tamir etmek, kurmak konusunda ciddi bir adım atmadıklarını gösteriyor. Yani 3 aylık suskunluktan sonra sembolik günde, çok önemli günde yapılacak konuşmanın siyasetin çehresini değiştireceğini filan düşünmüyorum. Milliyetçiliğe yaslandığınızı düşündüğünüz zaman o alan işgal edilmiş durumda zaten. Bu son seçimin en önemli kazananı Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Onların yüzde 4’lerde 5’lerde beklenen oyu yüzde 10’u aşmıştır. Zaten o güvenle İYİ Parti’ye ‘yanımıza gel komşu olalım’ çağrısını yapabilmiştir. O nedenle o alanda İYİ Parti’nin pek bir şeyi yok.

“Çok büyük bir obruk var, büyük bir obruk oluştu”

İYİ Parti, merkez sağı oluşturmak yeniden kurmak iddiasıyla ortaya çıktı. Türkiye’de merkez sağ yok. Tanıl Bora’nın deyimiyle orada çok büyük bir obruk var, büyük bir obruk oluştu. Merkez sağ diye üzerine bina edeceği bir alan kalmadı, seçmen grubu da kalmadı. Bir kısmı Milliyetçi Hareket Partisi’ne bir kısmı AK Parti tarafına, bazıları da Cumhuriyet Halk Partisi tarafına eğildi.

“Merkez siyaset yöntemini Akşener, 6’lı masa görüşmeleri sırasında elinin tersiyle itti”

Ekonominin bu çağda apolitikleştirilmesi, siyasetin tamamen; piyasanın ve apolitik ekonominin alanına girmesi zaten merkez sağın alanını son derece sınırlıyor. O nedenle o alanda da pek bir şey yok. Ama merkez sağı ya da merkez siyasetini ele alırsanız: Merkez siyaset yöntemini Akşener, 6’lı masa görüşmeleri sırasında elinin tersiyle itti. Merkez siyaseti bir yöntem olarak; toplumun hemen her kesimine açık olmaktır, toplumun hemen her kesimiyle meseleleri müzakere edebilmektir, konuşabilmektir, onları masanın etrafına davet edebilmektir. Akşener ve ekibi başından itibaren; ‘HDP masada varsa biz yokuz’ söylemiyle merkez siyaset konusunda kendilerini sınırladı.

“Herkesin eşit hissedar olacağı bir Cumhuriyet dediğiniz zaman buna Kürtler de dahil oluyor”

O zaman geriye şu kalıyor; Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim, dönüşüm tartışmalarından biraz bunalmış olan seçmene verilecek bir mesaj ortada kalıyor. Yani bugünün tarihine de baktığınız zaman Cumhuriyetçilik ve Cumhuriyet’in kurucu değerlerinden olan yarışmacı milliyetçilik diyebilirim. Cumhuriyetçilik dediğiniz zaman da Cumhuriyet’in kuruluşundaki temel değerlere baktığınız zaman İYİ Parti’nin adım atmasını yine zor görüyorum. Cumhuriyet’in kuruluşundaki temel değerlerde; Cumhuriyet bu topraklarda yaşayan herkesin, Cumhuriyet’in eşit hissedarı olmasını önceleyen ve bütün modelini onun üzerine kuran bir sistemdi. Herkesin eşit hissedar olacağı bir Cumhuriyet dediğiniz zaman buna Kürtler de dahil oluyor, Kürtlerin siyasi oluşumları da dahil oluyor. İYİ Parti, bu konuda kendisini aşamadığı sürece; Cumhuriyet’in temelindeki eşit hissedar modeline oturan o Cumhuriyetçiliği hayata geçiremez.”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin seslendiği seçmene yönelik mesaj vermesi de özellikle muhalif seçmende; CHP’ye büyük kentlerde oy veren seçmene de çok cazip geleceğini, onlara çok cazip geleceğini düşünmüyorum.”